
ALMANYA’DA Cihannüma mensupları ve gönüldaşları, Ramazan ayının manevi ikliminde bir araya gelerek kardeşlik ve dayanışma ruhunu pekiştirdi. “Köklerden Geleceğe: Birlikte Güçlüyüz, Birlikte Varız” temasıyla düzenlenen Cihannüma Almanya Genel İftar Buluşması, 500’ün üzerinde katılımcının iştirakiyle büyük bir coşku içerisinde gerçekleştirildi.Köln’de düzenlenen bu anlamlı buluşmada, Almanya’daki Cihannüma teşkilatının yöneticileri, üyeleri ve ailelerinin yanı sıra sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, eğitimciler, iş insanları ve kanaat önderleri de yer aldı. Ramazan-ı Şerif’in birlik ve beraberlik ruhunu yaşatmayı amaçlayan bu program, sahur meclisiyle de devam etti.
Programda bir konuşma yapan Cihannüma Almanya Temsilcisi Ekrem Özgüç, iftar buluşmasının yalnızca bir sofrayı paylaşmanın ötesinde, ortak bir dayanışma ruhunu inşa etme amacı taşıdığını vurguladı. Konuşmasında, “Cihannüma, köklerini kendi medeniyetimizin kadim birikiminden alan, yeryüzünde adaletin tesis edilmesi için samimiyetle mücadele eden, birlik ve beraberlikten taviz vermeyen bir kardeşler topluluğudur” ifadelerine yer verdi.Cihannüma Genel Başkanı Rıza Yorulmaz ise yaptığı selamlama konuşmasında, Avrupa’da yaşayan İslam toplumunun hem kendi içinde hem Alman toplumuyla birlik ve beraberlik içinde yaşamasının önemine değindi. Almanya’daki teşkilatlanmanın, sosyal dayanışmayı güçlendiren ve insanlığa fayda sağlamayı hedefleyen bir misyon taşıdığını belirtti.
BİR GÖÇ DESTENI : 1961’DEN BUGÜNE
İftar programının en dikkat çekici anlarından biri, “Bir Göç Destanı: 1961’den Bugüne” adlı tablonun takdim edilmesi oldu. Cihannüma Almanya Temsilcisi Ekrem Özgüç, bu anlamlı eseri Cihannüma Genel Başkanı Av. Rıza Yorulmaz’a takdim ederken, göçün dört nesillik serüvenine de dikkat çekildi.Törende dört nesli temsilen birer kişi sahneye davet edilerek onlara vefa gösterildi ve hediyeler takdim edildi. Özellikle birinci nesli temsilen sahneye çıkan Ali Al’ın gözyaşlarına hâkim olamaması, salondaki herkes için duygusal bir an oluşturdu.
Takdim sırasında Cihannüma Almanya Temsilcisi tarafından yazılan metinde, 1961’de Haydarpaşa’dan umutla yola çıkan ilk neslin ağır iş koşulları altında büyük fedakârlıklarla çalışarak bir gelecek inşa ettiği, ikinci neslin iki kültür arasında köprü kurarak kimlik mücadelesi verdiği, üçüncü neslin eğitim ve meslek hayatında önemli başarılar elde ettiği ve dördüncü neslin artık küresel bir vizyonla hareket eden bireyler olduğu anlatıldı.