Cengiz
ALMANYA Başbakanı Olaf Scholz, Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerini, göç politikasının sıkılaştırılmasına ilişkin sundukları önergelerle hukuk devletine zarar vermekle suçladı.Scholz Federal Meclis’te yaptığı konuşmada, iltica hakkının Almanya’nın hukuk ve değerler düzeninin bir parçası olduğunu ve bunun sarsılmaması gerektiğini ifade etti.CDU/CSU’nun göç politikasına ilişkin „sahte çözümler“ sunduğunu savunan Scholz, CDU Genel Başkanı ve CDU/CSU’nun başbakan adayı Friedrich Merz’in göçü sınırlamak için yaptığı önerilerin Avrupa Birliği (AB) hukukuna aykırı olduğunu söyledi.
Scholz, „Alman halkına zarar veren şey, hukuk devletimize ve anayasamıza zarar veren sahte çözümlerdir ve bunlar Almanya’nın Avrupa’daki ve dünyadaki itibarını zedelemektedir. Bunlar, bu dönemde ihtiyaç duyduğumuz ve Almanlar olarak özel bir sorumluluk taşıdığımız AB’nin temellerini sarsmaktadır.“ ifadesini kullandı.Kiliselerin bile CDU/CSU’nun göç politikalarına ilişkin önergelerinden yana olmadığını vurgulayan Scholz, bu önerilerin kabul edilmesi durumunda mahkemeler tarafından da iptal edileceğini belirtti.
Scholz, CDU Genel Başkanı Merz’in AB Sözleşmesi’nde göç konusunda acil durum maddesini kullanmak istediğine işaret ederek „Avrupa Adalet Divanı bunu hiçbir zaman kabul etmemiştir ve etmeyecektir de.“ diye konuştu.Merz’i, Macaristan Başkanı Viktor Orban’ın söylemlerini kullanmakla suçlayan Scholz, „AB’nin en büyük ülkesi, bugüne kadar sadece Macaristan’da Viktor Orban’ın yapmaya cesaret edebildiği bir şekilde AB hukukunu açıkça çiğnemiş olacaktır.“ dedi.Scholz, bunun Birlikteki diğer üye ülkelere de kötü bir sinyal olacağı uyarısında bulundu.Bir devlet adamı için aşmaması gereken sınırların olduğunu belirten Scholz, devlet adamlarının anayasayı ve hukuku koruma yemini ettiklerine dikkati çekti.
Popülist taleplerde bulunmakla suçladığı Merz’i poker oyuncusuna benzeten Scholz, „Ülkemizde siyaset yapmak poker oyunu değildir.Avrupa’nın birlikteliği bir kumar değildir. Bir Alman Şansölyesi kumarbaz olmamalıdır. Çünkü en kötü senaryoda savaşa ya da barışa o karar verir.“ diye konuştu.Scholz, söz konusu önergelere kimin oy verip vermediğinin önemli olmadığını söyleyen Merz’i, aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD) ile işbirliği yapmak istemekle suçladı.Almanya’da 75 yıldan bu yana ülkedeki demokratik partilerin aşırılarla işbirliği yapmama konusunda uzlaşma içinde olduklarını dile getiren Scholz, Merz’in bu uzlaşmayı bozduğunu ileri sürdü.
Başbakan Scholz, „Hukuka aykırı önerileriniz için AfD’nin desteğini açıkça kabul ediyorsunuz. Birlik içindeki Avrupa’yı küçümseyen, demokrasimizle mücadele edenlerin desteğini. Yıllardır ülkemizdeki iklimi zehirleyenlerin. Bu affedilemez bir hatadır.“ değerlendirmesinde bulundu.Scholz, 23 Şubat’ta yapılacak genel seçimlerden sonra Merz’in AfD ile koalisyon hükümeti kurabileceğini ileri sürerek, seçimlerde CDU/CSU ile AfD’nin çoğunluğu elde etmemesi gerektiğini kaydetti.Başbakan Scholz, göç ve güvenlik politikalarına ilişkin yasaların CDU/CSU tarafından yönetilen eyaletler tarafından engellendiğini belirterek, bu yasaların onaylanmasını istedi.
Ana muhalefetteki Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri, Aschaffenburg kentinde 22 Ocak’ta düzenlenen, biri bebek 2 kişinin hayatını kaybettiği bıçaklı saldırının ardından göç politikasını sertleştirmek için meclise önerge verdi.CDU/CSU, bu önergelerde, tüm komşu ülkelerle olan sınırlarda kalıcı sınır kontrolleri yapılmasını ve koruma talep edenler dahil, ülkeye giriş belgesi olmayan herkesin girişinin yasaklanmasını istiyor.
