Cengiz
ALMANYA‘DA artan gelir eşitsizliği ve yoksulluk toplumsal sınıf farkları arasındaki uçurumu derinleştirdiği ve bu durumun giderek daha fazla insanı gelecek kaygısına sürüklediği açıklandı. Hans-Böckler Vakfı’na bağlı Ekonomik ve Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün (WSI) gelir dağılımı raporuna göre, ülkede yoksulluk oranı giderek artarak en yüksek seviyeye ulaştı.
Özellikle koronavirüs salgını ve enflasyonun ekonomik durumu daha da zorlaştırdığını ortaya koyan raporda yaşam standartlarını koruyamama korkusunun sadece dar gelirli kesimi değil orta sınıfı da etkisi altın almış olduğuna vurgu yapıldı. Rapora göre alt gelir grubundakilerin yarısının geçen yıl yaşam standartlarını sürdürememe endişesi taşığının altı çizildi.
Almanya’da gelir eşitsizliğini ölçen Gini katsayısının 2010’da 0,282 iken 2021’de 0,31’e yükseldiği belirtildi. Buna göre ülkedeki eşitsizlik on yıl içinde kayda değer oranda arttı. Ülkede 2021 yılı verilerine göre halkın yüzde 17,8’inin yoksulluk sınırının altında yaşadığı ifade edilirken örneğin tek kişilik bir hanede yoksulluk sınırının aylık 1350 Euro iken iki çocuklu dört kişilik bir ailede bu sınır 2 bin 830 Euro olarak belirlendi.
Araştırmada ekonomik sorunların devlet ve siyasi kurumlara olan güveni azalttığına işaret edilirken düşük gelirli ve yoksulluk riski taşıyan bireylerin yarısından azı Almanya’daki demokrasinin iyi işlediğine inandığına dikkat çekildi. Yine ekonomik sıkıntıların yargı sistemine duyulan güvenin düşük seviyelere inmesine neden olduğu vurgulandı. Buna göre her beş kişiden birinin hukuk sistemine çok az güven duyduğunu ifade ettiği kaydedildi.
Hans-Böckler Vakfı araştırmacıları, toplu iş sözleşmelerinin, emeklilik sisteminin ve kamu altyapısının (ulaşım, enerji, eğitim ve sağlık sistemleri gibi) desteklenmesi gerektiği belirtti. Araştırmacılar ayrıca çok yüksek servetlerin daha etkili bir şekilde vergilendirilmesi ve borç freninin yeniden düzenlenmesi gibi adımların da bu hedeflere ulaşmada katkı sağlayabileceğini ifade etti.
